30.4.13

göktürk'ün diş buğdayı





Geleneksel biri değilim aslında ama bazen gelenekleri yaşatmak hoşuma gidiyor. Bazen geleneklerin üzerine modernizm serpiştirmek eğlenceli olabiliyor. Bizim bu diş buğdayımız aslında 2 ay kadar gecikmeli yapıldı malum iş güç vs...... Sağolsun kayınvalidem herşeyi  hazırladı bana da diş buğdayını dağıtmak kaldı. Oğluşumun o ana kadar 2 dişi vardı şu an 3. dişde yolda :) İlk diş 7. ayda bize merhaba demişti ilk heyecanlar ne kadar anlamlı yaaa..... Bebeğimin şu  ana kadar  çıkan dişleri bizi çok zorlamadı umarım devamıda böyle olur! Çalıştığım için diş buğdayı partisi yapamadım sadece diş buğdayını arkadaşlarıma, komşularıma dağıtabildim. Bunlar komşularım için hazırladığım minik kaseler, kaselerin üzerine dişim çıktı yazan minik resimleri ekledim:)









Bunlarda kendimiz için hazırladığım kadehler uğur böcükleri şans uğur getirsin meleğime:)






bu pakettekileri ise iş yerindeki arkadaşlarıma götürdüm. Tek kullanımlık kapaklı plastik kaseler çok işe yarıyor doğrusu:)






bunlarda o günden geriye kalan en anlamlı şeyler diş buğdayı magnetleri. Birkaç tane yaptırdım yakın arkadaşlarıma dağıtmak için. Hatıraları, küçük küçük yazılmış notları, karalanmış kağıtları seviyorum geçmişte iz bıraktıkları bizi zaman yolculuğuna çıkardıkları için. Bu gülen dişler gibi ömür boyu gül tatlım inci gibi dişlerin çıkar inşallah yavrum. İlerde bir gün oğlum bu satırları okuduğunda ne hissedecek acaba? Umarım yüzünde tatlı  bir tebessüm bırakabilirim:) 





28.4.13

cumartesi postu



çok seviyoruz galiba cumartesiyi hemen planlar yapıyor hemen sokağa atıyoruz kendimizi. Bugün hava gayet sıcaktı bundan dolayı ilk kez tshirt giyildi. Artık yaz mevsimine geçilmiştir bugün itibariyle:) Deniz pırıl pırıldı ... Şevkatli bir anne kucağı gibi bizi kucaklamak ister gibiydi:) eee bizde deniz anaya uyduk attık kendimizi sahile kuma güneşe doğaya...... Evin yakınında bulunan  sahildeki bir parka gittik. Kendimiz pişirip kendimiz yedik. Arkadaşlar balık tutmaya çalıştılar ama ağlara takılan olmadı:(








arkadaşlarla bu güzel sofrada buluştuk 
 
 

 
 
     bazen tek istediğin demli bir çaydır içtikçe düşünürsün düşündükçe içmek istersin .......
 
 



arkama almışım  denizi  hissetmişim huzuru ta en derinlerde bir yerlerde.... bunca yıl denizli'de denizsiz nasıl yaşamışım acaba?

 
 

 çocuklar gibi şendik bu karede:) bebişimle attık kendimizi çimenlere keyifle oturduk bebişim çimenleri yoldu etrafı seyre daldı


 
 
 bu da uyku öncesi ayran içen bebek:) bu bebek bazen hep bebek kalmalı diyorum kendime saçmalıyorum galiba :) bebeklikten çocukluğa geçiş yavaş olsun lütfennnn



piknik sonrası bebişi  birkaç saatliğine babanneye bırakıp tiyatroya gittik. Bu bizim iş harici  evden  ilk kez bebeksiz  dışarı çıkışımızdı. Eugene IONESCO'nun  'KRAL ÖLÜYOR' adlı oyununu izledik yaklaşık 1.5 saat süren bir oyundu 6 karakter etrafında. Absürd tiyatro örneklerinden bir oyundu;  düşündürdü düşündürdü....

 
 oyundan kareler bir kez daha  performanslara  saygı , hayranlık ve alkış...............



tiyatro başka bir yetenek başka bir havaya  bürümeyi gerektiriyor ve oyuncularda bunu çok iyi başarıyorlar. Acaba benimde bir yerlerde bu tarz gizli yeteneklerim var mı acaba?:) kim bilir:)

23.4.13

23 nisan güncesi










23 nisan neşe doluyor insan diye başladık güne. Oğluşumun ilk 23 nisanı:). Bütün tatil günlerini iple çeken planlar yapan ben bugün evden dışarı çıkmak istemedim çünkü oğlumla evimde vakit geçirmeyi istiyordum. Eşim balığa gitti.Umarım eve bol balıkla döner:)balığı çokk severimm.İyikide evde kalmışız bebeğimin odasında tamamlanması gereken bir takım işlerimi hallettim kışlık kıyafetlerin bir kısmını kaldırdım temizlik yaptım yemek yaptım aaa birde helva irmik helvası:) Ben genelde herşeyi göz kararı yaparım buda onlardan biri oldu işte




kendimce süsledim işte












dün gece bir kitaba başladım kitabın kapağı ve üzerindeki motto çok etkiledi beni gayet sürükleyici gidiyor şu an seviyorum kadın yazarları okumayı gizli bir dayanışmaya katkıda bulunuyor gibi hissediyorum kendimi Ece Temelkuran'ın daha önce 'muz sesleri' adlı kitabını okumuştum. Ortadoğu'da geçen bir romandı yazar bu kitabı yazabilmek için 9 ay Beyrut'ta kalmış.


çünkü bir erkek bir kadının nefesi kadar diyor yazar







şu an 50.sayfadayım birazdan kitabıma gömülücem  tekrar bana keyifli okumalar bebiş uyanana kadar ne kadar okuyabilirsem işte:)










YASEMİN UZUNOĞLU'nda çekiliş varrrr! bir bakın bakalım










































Yasemin Uzunoğlu harika hediyeler veriyor bende acemi bir blogger olarak katılayım dedim:) eminim herkes bu çantaya sahip olmak ister meraklılara duyrulur  http://yaseminindiktikleri.blogspot.com   hepimize bol şans










22.4.13

hafta sonu derlemesi:)









yaşasın yemek yemek:)



Cumartesi güzel bir kahvaltının ardından oğluşumla eltime gittik. Sevgili eltim Gülizar'ın  konukları vardı onlar için  sol üstteki güzel yiyecekleri hazırlamıştı. Köstebek pasta harikaydı:) Güzel sohbetler edildi, klasik doğum hikayelerinden bahsedildi, yenildi, içildi:) Aralarda bebekler uyutuldu. Gülizar'ın  Eymen adında çok tatlı bir oğlu var. Göktürk'le beraber büyüyorlar işte:) Daha sonra akşam yemeği için dışarı çıktık yukarıdaki yiyecekler bir güzel yendi üstünede tatlı yalnız  sütlaçı oğluşum yedi minik  kabak tatlısını ben ikiside süperdii:)











akşam yemeği sonrası etrafı keşfetmeler


bu da benim canımın içi Göktürk'üm 2 gün önce 9.ayını doldurdu 10.ayına girdi:) daha dün karnımdaydın annem ne çabuk büyüdün sen!  Karnımdayken senin ilk bisikletini, ilk  kız arkadaşını  sana dair ilk olabilecek ne varsa hepsini hayal ederdim. Bazen seni bir delikanlı olarak hayal ediyorum  ve çok duygulanıyorum kaç sene sonrasına gidiyorum demek anne olmak böyle birşeymiş. Sezen Aksu'nun kınalı kuzum şarkısını senden sonra daha bir dinler oldum daha bir içime işler oldu. Sen aşksın, mucizesin,hayatsın,aldığım en güzel hediyemsin.




bu da pazar gezmemizden Gülizar'la aldık bebekleri attık kendimizi dışarıya.  Gülizar bol bol fotoğrafımızı çekti.




      kalbim ruhum hepsi senin bitanem:)




             lolipopun olayım küçük adam:) Şapkası yeni oğluşumun pek şapkalı fotoğrafı yoktu iyi oldu...




 bebişlerle gezme iyi hoştuda çok yorucuydu halimiz kalmadı çokkkkkk acıktıkkkkk valla kendimizi en yakın kafeye attık.  Bu leziz kumruyu mideye indirdik ama nasıl? bebişlerin huysuzlanacağı tuttu biri bağırır biri ağlar falan filannnn bir yandan onları oyaladık bir yandan yemek yemeye çalıştık!!! işte bebekle gezmek böyle bir şey ama yinede keyifli :) bu yorgunluğun üzerine kısa bir market alışverişi yapıldı
(bebeğin bilumum ihtiyaçları alındı) evin yolu tutuldu.  Bebişe banyo yaptırıldı,  bebiş uzun bir süre uyutulmaya çalışıldı, bebiş uykuya daldı, anne mutfağa girip birşeyler hazırladı akşam yemeği yenildi anne yorgunluktan bayılmak üzereydi :( ve son olarak anne eline kahvesine alıp dinlenmeye çekildi:))) the end.......................

20.4.13

cumartesiye başlarken......













Mutluluk dolu  cumartesi gününe güzel bir kahvaltı ile başladık. :) Kalpli tost eşimin elinden evde muhteşem tostlar  yapımından sorumludur kendisi:) Akrepli kupam KOTOR (KARADAĞ) hatırası ah ne çok özledim oraları:) Birgün sizlere oralardan bahsedeceğim. Bebişim kahvaltı sonrası uykusundan az önce uyandı birazdan hazırlanıp gezmeye gideceğiz bugün gezip tozmamak olmaz, bugün aktivite dolu bir gün olacağa benziyor neyse biz hazırlanalım da güneşli havanın tadını çıkaralım:)
 
herkese mutlu haftasonları........

19.4.13

aranızda badem şekeri sevmeyen var mı?:)








Badem şekeri bana hep çocukluğumu hatırlatır çok severim kendisini yedikçe yiyesim gelir valla  tadına doyum olmaz. Eskiden nikah şekerlerinin içine koyarlardı ama ne hikmetse hepside bayat olurdu:)  Ben arada şımartırım kendimi şekerlerle çikolatalarla,  bazende sevdiklerimi:)  size şeker tadında bir gün diliyorummmmmm:)




18.4.13

kalp aşkınaaaa






                                    kalpli spatulam mudo'dan çok sevdim çok:)) sadece 5 tl









                            kalpli makyaj çantam bayıldım helede rugan oluşuna:) bu da 5 tl

16.4.13

AVOKADO SALATASI







Eminim aranızda bu eşsiz lezzeti tatmayan kişi çoktur. Birkaç yıl öncesine kadar bende bu eşsiz lezzetten habersizdim. İyiki tanımışım seni avokado:) Avokado nedir ? Avokado defnegiller ailesinden bir meyve  olup, tarçın ve defne ağacının akrabasıdır. Anavatanı Meksika'dır , tropik ve subtropik iklimlerde yetişir. Türkiye'de ise Antalya ve çevresinde bolca yetiştirilir. Avokado tıpkı muz gibi ağaçtan koparıldığında da olgunlaşmaya devam eder oldukça yağlı bir besindir. E vitamini içerir bu yüzden cilt  kremi yapımında bolca kullanılır. Özellikle kuru ciltler için çok faydalıdır kendisi:) Ben kabuklarını soyar soymaz hemen cildime sürerim doğal bakım yani:) Avokadoyu günün her saati tüketebilirsiniz biz özellikle kahvaltıda tüketiyoruz ama et yemeklerinin yanınada çok yakışıyor tabi atıştırmalık olarakta işinizi görür:)) Avokado ne tatlı ne de ekşidir tarifi ise şöyledir:avokadonun kabukları soyulur küçük küçük doğranır yada dilimlenir, üzerine yağ, tuz ve limon eklenir ( sarımsakta eklenebilir arzuya göre) ve sonra afiyetle yenir:) deneyin asla pişman olmayacaksınız....







işteee o leziz meyve ...









buda olgunlaşmak üzere olan  avokado

15.4.13

ordan burdan parça parça alışveriş

 
 
 
 
  
 
  
ilk alışveriş postumla merhaba
alışveriş bir insanı bu kadar mı mutlu eder ya ediyor işte:) yemek içmek kadar gerekli bence:) öncelikle ayakkabı AŞKTIRla başlayalım. Yukarıdaki sandaletler   Polaris'ten  farklı renkleri vardı ama ben turkuaz ve kahvenin uyumuna bayıldığım için bunları aldım. Sandaletsiz bir yaz düşünemiyorum hele ki Alanya'da. Yazın ayağımdan hiç çıkarmam desem yeridir. Renkli tac ve mavi taşlı yüzük ise küçük bir butikten. Ne zamandır beyaz bir güneş gözlüğü arıyordum işte buldum bu yaz vazgeçilmez aksesuarlarımdan biri olacak.
 
 
 
 
 
 
gelelim çantamıza ; çanta Koton'dan % 50 indiriminden kaptığım bu parça tam baharlık bol bol kullanılacak:)
 
  
favori kombin  kıyafetim tunik tayttır öyle rahat ki bu beyaz tuniğide ( jimmy key) çok beğenerek almıştım önü kısa arkası uzun modellerden. 



 
gelelim nar çiçeği pantolonumuza Lcw'dan , yeni sezon ürünlerinden. Bu pantolonun önce lacivertini denedim sonra bu renkte karar kıldım iyikide bunu almışım.  Cepteki fermuar detayı hoşuma gitti.
 
 

malum yaz geliyor böyle oluncada plaj kıyafetlerinide alışveriş listesine dahil etmek gerek:). Bu deniz şortunuda Colin'sten aldım. Fiyatı gayet uygundu.



 
ve son olarak bu baskılı tayt Komredan'dan. Karışık baskılı ve kısa oluşu hoşuma gitti sepete ekledim.Taytımı bir tunikle kombinlediğimde benim için rahat kurtarıcı bir parça olur:)
herkese bol alışverişli günler dilerim:)

13.4.13

mini vitrin:)

 

İşte benim vazgeçemediğim günlük takılarım. Son birkaç yıldır altın takıları severek kullanıyorum. Bu aralar favori takım ise kalpli beyaz taşlı olan. Kolyedeki minik kalp detayları beni mutlu etmeye yetiyor:) Kelebekli şans  kolyem ise evlilik yıldönümü hediyem 3 kelebek beni eşimi ve oğlumuzu simgeliyor.Sol alt köşedeki bilekliğim (bihter bilekliği diye geçiyor) ise büyükannemden düğün hediyemdi. Her zaman bileğimdedir, üzerinde Love yazan yüzük ve serisi ise Kotondan.Uzun zamandır love yazılı yüzük arıyordum sonunda buldum. Son olarak siyah beyaz taş detaylı kolyem ise arkadaşlarımın hediyesi:) Daha güzelleri sizlerin olsun:)

12.4.13

yaşasın yemek yemek!

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Dün arkadaşımla beraber öğle yemeği için yeni açılan bir kafeye gittik.Mekanı çok beğendik sade ama şık dekore edilmişti. Ben menüden kayseri mantısını seçtim arkadaşım ise patatesli çerkes mantısını seçti. Patatesli çerkes mantısı daha lezzetliydi bence:) Neyse afiyetle yedik.
 
 
 
 
 
 
Arkadaşımın tabağı:) 
 

 
  Kafe sahibesi bize türk kahvesi ikram ettti. Fincanlara ve pötikareli fincan  tabaklarına bayıldık. Pötikareli herşeye bayılırım zaten:) Renkli amerikan servislerde gayet hoştu.
 
 
 
 
arkadaşımın kahvesinde çıkan KALP kendisi sevgi pıtırcığı olduğundan kahvesinde kalp çıkması normal:) bakalım bir sonraki lezzet durağımız neresi olacak?:))))
 
mutlu cumalar:))

11.4.13

değişim saçtan başlar çikolata kahveye dönüş...

Saçta doğal renkler kullanmaktan yanayım bu yüzden uzun bir zamandır kahve ve tonlarını tercih ediyorum. Kahve ve tonlarını kullanmak daha az zahmetli bence. Doğumdan sonra yıpranan ve dökülen saçlarımı kısa kestirip kahve kızıla  boyamıştım. Doğum sonrası kendime yaptığım en iyi terapilerden biriydi. Bakım insana kendini çok  iyi hissettiriyor:) Geçen gün baktım dip boyam gelmiş kuaföre gitmeyede üşeniyorum  aldım elime çikolata kahveyi (palette) boyadım saçlarımı.Çikolata kahveden vazgeçemiyorum ama içimde bakır renk hep bir uhte olarak kaldı saça uygulanacak yoğun açma işleminden dolayı biraz tereddütlüyüm bakır renk konusunda kimbilir belki bir gün denerim:)  Yakın bir arkadaşım hayatlarını değiştiremeyen kadınlar saçlarını değiştirirlermiş der durur doğru olabilir mi acep?:) Hiç sanmıyorum çünkü biz kadınız bakımı süsü püsü severiz kendimize değer veririz ee arada da kendimizi şımartırız:) İşte yeni ben:))





nasıl olmuş?
 

10.4.13

mavi mavi masmavi:)

Hayat küçük şeylerin toplamıdır denir kesinlikle çok doğru. Küçücük parçalar bir araya geldikçe tablo tamamlanır tıpkı hayat gibi işte bundandır ki küçük detaylar benim için hep önemli olmuştur. Evimde de mini mini pek çok detay beni mutlu eder çünkü hepsinin ayrı bir hikayesi ayrı var. Bakalım neymiş bu mini mini  ama benim için çok özel olan şeyler:) 




oğluşumun  mavi pusetli  kapı süsünü çok beğenerek almıştım bana çok orijinal gelmişti birazda muzip:)  bebek şekerlerini ise pusetli ve leylekli  olmak üzere 2 çeşit yaptırmıştım üzerinde  mavi uğur böcekleri olmasını ben istedim uğur getirsin oğluşuma diye:) Fotoğraf çerçevesinde ise oğluşumun bebeklik fotoğrafları ve ayak izi var. 20.07.2012'de yeniden doğmuş gibiydim hatta  gibisi fazla yeniden doğdum. Miniğimin gelişiyle yeniden can buldu bu beden bu ruh bu kalp... Hoşgeldin iyiki geldin canım oğlum diğer yarım...














7.4.13

pazar kahvaltımız:)

Pazar kahvaltısına misafirlerim vardı hal böyle oluncada erkenden kalktık. Çocuklu bir bayan olarak elimden geldiğince bir şeyler hazırladım daha doğrusu hazırlamaya çalıştım. Tahmin edersiniz ki miniklerle sofra hazırlamak bayağı zor .Bizimkide bu aralar o kadar hareketliki iki dakika yerinde durmuyor hemen çığlığı basıyor :) Neyse bir şekilde oyaladık beyimizi:) Bizi zor günler bekliyor:)  Pazar kahvaltıları  arkadaşlarla, dostlarla, sohbetle, kahkahayla güzel:) tabi birde miniğim Göktürk'le. Sofrada neler mi vardı? işte burada:




Böreği sevgili misafirim Gülaç getirdi ellerine sağlık çıtır çıtırdı:) Fotoğraf çekilirken omletlerimiz yapılmaktaydı.



Kahvaltıda yakın arkadaşım  Banu da vardı  taa Ankaralardan geldi soframıza eşlik etti, gönlümüzü şenlendirdi:) Bebişimle biraz vakit geçirdiler, kaynaştılar sonra bebiş uykuya teslim oldu. Bizde bu  güzel günü ölmsüzleştirmek adına 1  fotoğrafla taçlandırdık günü:) 






5.4.13

Dr.Oetker çikolatalı muffin denemesi

Çocukluğumdan beri kim bu Dr.Oetker diye hep  merak ederdim ve ben Dr.Oetker'i hep kadın olarak hayal ederdim  meğerse erkekmiş:)  Alman  August Oetker hamur kabartma tozunun mucidiymiş. Dr. Oetker ürünlerini denemeyenler yoktur herhalde. Ben normalde bu tarz hazır ürünlere karşıyımdır fakat bebeğim doğduktan sonra zamanla yarışır  hale geldiğim  için pratik tariflere ihtiyaç duyar oldum ve bu muffinleri denemeye karar verdim:) Ortaya çıkan sonuç ise gayet başarılı bence:) Hazır un karışımının içine 1 yumurta, 1 çay bardağı sıvı yağ ve 1 çay bardağı eklenip 1 - 2 dakika karıştırılır ardından  fırında 15-20 dakika pişirilir  ve sonra afiyetle yenir:) İşte muffinlerim:
 
puf puf oldular:)







üstten görünüş




orijinalinden hiçbir farkı yok değil mi?:)
 Dip not: 5 çayları için  güzel bir alternatif  olabilir:) denenmeye değer:)

3.4.13

bi ' kahve?

kaçamak anlarımdan biri


Kaçamak anlarımdan biri diyorum çünkü bebeğim az önce uyudu bende fırsattan istifade  kahvemi yapıp  bilgisayarın başına geçtim.  Bu aralar bu kitabı okuyorum fırsat buldukça  kitabı bitirir bitirmez kitap analizimi sizlerle paylaşacağım:)Son zamanlarda dünya edebiyatına merak saldım. Bu arada  bebeğim geçen gün hastalandı muayene için doktora götürdük doktor bebeğin hastanede 1 gece kalması gerketiğini söyledi öyle berbat bir andıki.Kuzum hastaneye girer girmez hemen huysuzlanmaya başladı. Kuzumun bronşit hastalığı tekrarladı, berbat bir hastalık:(( Bebeğimin hasta olduğu an hayat duruyor :( Neyseki  bebeğimin sağlığı şu an daha iyi. Gözümüz gibi bakıyoruz ona  inş  hastalık tekrarlamaz.

işte benim bal kaymağım:)



süt kuzum denizi seyre dalmış:)











küçük adamla büyük AŞK:) 
                              
                                            

1.4.13

esra'nın sınıfından:)

Pazartesileri sevmem aslında gerçi kim sever ki?:) ama bütün güzel başlangıçlar içinde pazartesiyi beklemiyor muyuz?:) Gün pazartesi olunca güne işyerinden kısa  bir postla merhaba diyelim.
İngilizce öğretmeniyim ve bu da sınıfımdan bir kare:) Akıllı tahtayla eğitime geçtik bizim için devrim gibi birşey oldu yani:) Bu fotoğrafta GÖKTÜRK'üme 3 aylık hamileyim. İşyerinde bu kadar resmi giyinmiyorum aslında o gün sadece işyerinde  özel bir gündü.
Stressiz güzel bir gün olması dileğiyle! HERKESE  MUTLU  PAZARTESİLER :)